5 Temmuz 2009 Pazar

ZAMANIMIZDAKİ TARİH

"Amerika ... tamamen Avrupa geleneğine ters düşen bir uygarlık yarattı. Dinin yerine kârı ve üretimi koydu. Bu düzende her şey büyük miktarda sanayi üretimine dayalı, mekanik ve kârın en yüce değer olduğu.. Her türlü altyapıdan, ahlaktan, doğadan, iç ışıktan, ruhtan ve doğadan tamamen kopuk bir toplumsal düzen inşa etti " Julius Evola, Modern Dünya’ya İsyan

Bugün Üçüncü Yol yeniden doğumununda, eski aşırı milliyetçi hareketlerin evrim geçirmesi ve yeniden yapılanmasının önemli bir yeri vardır.

Ulusal Cephe, 1967 yılında Irkı Korumda Derneği, ve Britanya Ulusal Derneği gibi aşırı sağcı İngiliz örgütlerinin birleşmesiyle kuruldu.
Hareket, 1970’ler boyunca göçün yanı sıra, komünizm ve Yahudi karşıtı faaliyetler gösterdi.
1980’lere gelindiğinde ise Parti, saldırgan Irkçılığı bırakarak savunmacı ve korumacı bir Irkçılığa yönelirken, farklı kültürlere de -ilkel özellikler taşımamak şartı ile: kadın sünneti, töre cinayeti vs.- daha açık fikirli ve hoşgörülü yaklaşmaya başladı.

Hareketin eski bir üyesi olan Troy Southgate Partinin; “1984-1985 yıllarına gelindiğinde ise Organizasyon, Louis Farrakhan’ın İslam Ulusu, Uluslararası Pan Afrika Hareketi gibi gruplarla temas içinde olduğunu ve hatta ABD emperyalizmine karşı İran’ı desteklediğini” söylüyor.
Ancak Parti içindeki bu değişiklik, oldukça uzun ve tartışmalı bir sürecin sonucuydu. Bu süreç sonunda Hareket ikiye bölündü ve Ulusal Cephe’den ayrılanlar, Britanya Ulusal Cephesi’ni kurdurlar.

1989-1992 yıllarında ise uluslar arası Üçüncü Yol Hareketi aşırı sosyalist söylemleri bırakarak Sosyal Demokrasi ve Faşist Korporasyonizm arası bir çizgiye geçti. İtalya’da Foza Italy (Haydi İtalya-Eski iktidar ortağı), Almanya’da National Democrat Party (Ulusal Demokrasi Partisi) gibi gruplarla birleşti. İskoçya’dan, Galler’e, Rusya’ya, Romanya’ya, Meksika’ya ve hatta Amerika Birleşik Devletlere kadar yayıldı.


Bütün bu Parti veya gruplar, içlerinde değişik oranda milliyetçilikten ve sosyalizm barındıran Hareketler olmakla birlikte, hepsinin ortak noktası anti- kapitalist ve anti-küreselleşmeci oluşları.

Bu Hareketler içerisinde en göze çarpanı ise Rus Federasyonu Komünist Partisi (R.F.K.P). Rus milliyetçiliği fikrinin üyeleri arasında oldukça yaygın olduğu bu parti de, eski Enternasyonalist ve Komünist görüşlerini terk ederek “Ulusal Komünizm” anlayışını benimsedi.
Rusya Federasyonu Komünist Partisi (R.F.K.P), şu anda ulusal parlamento ve Duma’nın yanı sıra bir çok Eyalette de iktidar partisi hariç en büyük çoğunluğa sahip parti konumundadır.