5 Temmuz 2009 Pazar

KARA CEPHE


"Sizin aşırı fikirleriniz ... sadece Nasyonal Sosyalizm’in misyonu ile çelişkili olmakla kalmıyor ... Almanlar arasında ayrılık tohumlarına neden oluyor.” Otto Strasser

"Siz, Liberalizm’den bahsediyorsunuz… Oysa devrim, ne ekonomik, ne politik, ne de sosyaldir.
Sadece tek bir devrim vardır; o da ırksaldır ve her zaman daaynı olacaktır ...” Adolf Hitler
Nazi Partisinden Sosyalistlerin tasfiye edildiği Kongre Tutanaklarından (4 Temmuz, 1930)

1933 yılında, Nasyonal Sosyalist Hareket içerisinde iki akım vardı:
İlki, başını Herman Goering’in çektiği ve Alman-Prusya aristokrasisi ve Alman ağır sanayi sahiplerince desteklenen sağ kanat;
İkinci akım ise, başını Otto Strasser’in çektiği, Alman Özgürlük Cephesi veya Kara Cephe olarak da bilinen ve sosyalistlerden oluşan sol kanat.
Bu grubun fikirleri sadece S.A’lar (Nazi Hücüm Kıtaları) arasında değil, S.A kurmayı arasında da geniş çeplı destek buluyordu. Hatta bu akımın en güçlü destekçilerinden biri de, ekonomide sosyalizme, devlet kontrolüne ve kamşlaştırmaya taraftar olan Ernst Roehm’di.

Aralarındaki fark hiç de önemsiz değildi.
Sağ kanat sadece Ulusal çıkarlar aleyhinde faaliyet gösterenlerin ya da Nazi karşıtları ve Yahudilere ait sanayi kollarının devletleştirilmesi taraftarıydı.
Sol kanat ise sanayi tesislerinin, sahiplerinin Nazi yandaşı veya karşıtı olduğuna bakılmaksızın kamulaştırılmasını ve büyük toprakların da kamulaştırılarak çiftçilere dağıtılmasını savunuyordu.

İkisinin de milliyetçilik anlayışları farklıydı.
Hitler ve yandaşları koyu bir Alman milliyetçilisi ve Versay’ın intikamının alınması taraftarı idi.
Strasser ve taraftarları ise, yine Alman milliyetçisi olmakla beraber; aynı zamanda da Avrupa milliyetçisi ve Avrupa Irkçısı idiler. Herhangi bir şekilde savaş fikrine karşıydılar.

Strasser ve Hitler, devletin yönetimi konusunda da ayrılıyorlardı.

Hitler’in elinde devlet, egemen sınıfların eliyle yönetilir olmuştu.
Strasser ise devletin egemen sınıfların değil, milletin çıkarı gözetilerek yönetilmesi ve çalışan sınıfın özel ve ekonomik hayatlarında bağımsız olması gerektiğini savunuyordu. Ona göre devlet bir şirket gibi yönetilemezdi ve asıl egemen sınıfların değil, halkın mutluluğuydu.

Bu sebeple Nasyonal Sosyalizmi sadece Hitler’in fikirleriyle tanımlamak yanlıştır. Gerçekte iki tane Nasyonal Sosyalist anlayış mevcuttur.
Strasser, büyük sermayeye karşı sendikaları destekleyen, büyük mülkleri devletleştiren, barışçıl bir uluslarası politika savunan devletçi bir sosyalizmi hayal etmekteydi.

Nitekim, bir süre sonra, NSDAP’ın iki kanadı arasındaki farklılıklar bir süre sonra çatışmaya dönüştü.


Sonunda, 4 Temmuz 1930, Otto Strasser ve yandaşları Nazi partisininden ayrıldılar. Bu haberi, Strasser’in gazetesi olan Der Nationale Sozialist (Ulusal Sosyalist)’te aynı günde “Sosyalistler Nazi Partisini Terk Ediyorlar” diye bir başmakale yayımlayarak duyurdu.
Bu kanadın Milis gücünü temsil eden S.A’nın tasfiyesi için ise 3 yıl daha geçmesi ve Ulusal Sosyalist İhtilal taleplerinin iyice yükselmesi gerekecekti.